28. KASAS / 22Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Medyen'e mülaki olmaya teveccüh ettiğinde, dedi ki:
"Gerekir ki (belki)… Rabbim beni seva sebile ihda eder." | وَلَمَّا تَوَجَّهَ تِلْقَٓاءَ مَدْيَنَ قَالَ عَسٰى رَبّ۪ٓي اَنْ يَهْدِيَن۪ي سَوَٓاءَ السَّب۪يلِ | .22 | 22 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lemmâ Kök: harfKelime: lemmaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir. Vaktâki, o zaman. / Henüz / İstisna için: "İllâ" yerinde de olur.
teveccehe Kök: VCH!Kelime: teveccuhFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bir şeye doğru yönelme, bir tarafa dönme. Çevrilme. Manen üzerine düşme. Ait olmak. Hoşlanmak. Sevgi, alaka.
tilkâe Kök: LK:YKelime: tilkaİsim, Eril Kelime Anlam: Taraf, yön, cihet. Hiza. Mülâkat. Görüşmek ve buluşmak.
medyene Kök: MDNKelime: medyenÖzel İsim Kelime Anlam: dyn kökünden geldiği de söylenir.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
asâ Kök: A:SYKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
rabbî Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
yehdiyenî Kök: H!DYKelime: ihdaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: İman ve İslâmiyet yolunu göstermek. Hidayete eriştirmek. Doğru yola götürmek. Allah rızasına uyan yola girmesine vesile olmak. Hediye etmek. Armağan yollamak.
sevâes Kök: SVYKelime: sevaİsim, Eril Kelime Anlam: Beraber olma. Beraberlik. Denk, müsavi.
sebîli. Kök: SBLKelime: sebilİsim, Eril Kelime Anlam: Büyük ve açık yol, cadde. Dağıtılan su, su dağıtma. | | | | |
Diğer Meal: 22. (Şehirden çıkıp) Medyen’e doğru yöneldiğinde, “Umarım Rabbim beni doğru yola iletir” dedi.
|
28. KASAS / 23Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Medyen suyuna varid olduğunda, (hayvanlarını) iska eden nasdan ümmete vecd oldu. Onların gayrısında, zevd eden iki kız mevcudtu.
Dedi ki:
"Sizin hatbınız nedir?"
Dediler ki:
Railer (çoban) isdar edinceye kadar biz iska edemeyiz. Bizim babamız kebir şeyhdir." | وَلَمَّا وَرَدَ مَٓاءَ مَدْيَنَ وَجَدَ عَلَيْهِ اُمَّةً مِنَ النَّاسِ يَسْقُونَۘ وَوَجَدَ مِنْ دُونِهِمُ امْرَاَتَيْنِ تَذُودَانِۚ قَالَ مَا خَطْبُكُمَاۜ قَالَتَا لَا نَسْق۪ي حَتّٰى يُصْدِرَ الرِّعَٓاءُ وَاَبُونَا شَيْخٌ كَب۪يرٌ | .23 | 23 |
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
lemmâ Kök: harfKelime: lemmaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir. Vaktâki, o zaman. / Henüz / İstisna için: "İllâ" yerinde de olur.
verede Kök: VRDKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
mâe Kök: MVH!Kelime: maeİsim, Eril
medyene Kök: MDNKelime: medyenÖzel İsim Kelime Anlam: dyn kökünden geldiği de söylenir.
vecede Kök: VCDKelime: vecdFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bulma, karşılaşma. Mevcud olma durumu. Aşk, muhabbet. Kendinden geçecek, unutacak kadar İlâhî bir aşk hali. Yüksek heyecan. İştiyakın galebesi.
aleyhi Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
ummeten Kök: eMMKelime: ummetİsim, Dişil, Tekil Kelime Anlam: Cemaat, kavim, taife. Bir hâkim milletin ashabından olan hey'et-i içtimaiye. Bir peygambere inanıp onun yolundan giden insanların hepsi. Bir dille konuşan millet.
minen Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
nâsi Kök: NVSKelime: nasİsim, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Topluluk. İnsan topluluğu, halk, grup.
yeskûne Kök: SK:YKelime: saky ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Sulamak, su içirmek. Bedende su toplamak.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
vecede Kök: VCDKelime: vecdFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bulma, karşılaşma. Mevcud olma durumu. Aşk, muhabbet. Kendinden geçecek, unutacak kadar İlâhî bir aşk hali. Yüksek heyecan. İştiyakın galebesi.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
mraeteyni Kök: MReKelime: imreetİsim, Dişil, İkil
tezûdâni Kök: Z!VDKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
hatbukumâ Kök: H:T:BKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kâletâ Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Dişil, İkil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
neskî Kök: SK:YKelime: saky ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Sulamak, su içirmek. Bedende su toplamak.
hattâ Kök: harfKelime: hattaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e kadar, -a kadar.
Bitiş, sona eriş ifade eder; bu bitiş, zaman veya mekan olabilir.
yusdirar Kök: S:DRKelime: sudrFiil, İF'AL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Olma, meydana gelme. Sâdır olma.
riâu Kök: RA:YKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
ebûnâ Kök: eBVKelime: ebİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye. Kelime Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye.
şeyhun Kök: ŞYH:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kebîrun. Kök: KBRKelime: kebirİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Büyük. Bütün olarak büyük. Cüzlerinin hepisini kapsayarak tek ve büyük.
El Kebir : Büyüklük fiili. ALLAH'ın tecellisinin insandaki büyüklüğü bambaşka büsbüyüklüktür. Bu büyüklüğü kendi küçük benliğine mal edene kibirli adam derler. ALLAH'ın varlığından tecelli eden tegabür varlığı haktır. Bunu nefsi envaresine mal etmek haramdır. | | | | |
Diğer Meal: 23. Medyen suyuna varınca, suyun başında (hayvanlarını) sulamakta olan bazı insanlar gördü. Bunların yanında da koyunlarını suya salmamak için uğraşan iki kız gördü. Mûsâ onlara, “(Koyunlarınızı burada tutmaktaki) maksadınız ne?” dedi. Onlar, “Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır” dediler.
|
28. KASAS / 24Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından, onlarınkini iska etti. Sonra zılla tevella etti… ve dedi ki:
"Rabbim!
Muhakkak ben, bana hayrdan inzal edeceğin şeylere fakirim." | فَسَقٰى لَهُمَا ثُمَّ تَوَلّٰٓى اِلَى الظِّلِّ فَقَالَ رَبِّ اِنّ۪ي لِمَٓا اَنْزَلْتَ اِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَق۪يرٌ | .24 | 24 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
sekâ Kök: SK:YKelime: saky ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Sulamak, su içirmek. Bedende su toplamak.
lehumâ Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
summe Kök: harfKelime: summeKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (sonra) matuf şeyler arasında hem sıra olduğunu, hem de fiillerin meydana gelişi arasında uzun bir surenin bulunduğunu gösterir.
tevellâ Kök: VLYKelime: veliFiil, TEFA'UL Kalıbı, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Sahib, mâlik. Evliya. Dost Muin. Muhafaza eden. Küçük çocukların hâlinden mes'ul kimse. Sıddık. Baba. Babanın babası, ced.
El Veli : ALLAH'ın inanmak fiilidir. İnsan, özünün inancı ile ALLAH'la birleşince veli oluyor.
ilez Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
zılli Kök: Z:LLKelime: zıllİsim, Eril Kelime Anlam: Gölge. Perde. Mc: Sahip çıkma, koruma, himaye etme.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
rabbi Kök: RBBKelime: rabbİsim, Eril Kelime Anlam: Yetiştiren, eğiten. Terbiye eden. Vicdan.
innî Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
enzelte Kök: NZLKelime: inzalFiil, İF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: İndirme. İndirilme. Nüzul ettirme. / Birden bire inme. / Tenasül aletinden meninin çıkması.
ileyye Kök: harfKelime: ilaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, -e doğru, -e kadar / Sona eriş, bitiş içindir.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
hayrın Kök: H:YRKelime: hayrİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: Hayy olana rücu etmek. Allah'tan alınan emre amede ve itaatkar olmak. Kelime Anlam: Meşru davranış. En iyi, seçkin. Seçmek.
fakîrun. Kök: FK:RKelime: fakirİsim, Eril, Tekil, Sıfat Kelime Anlam: Biçâre, muhtaç, yoksul. İslâm dini, ev kirası, yiyecek, içecek, giyecek, ilaç, yakacak gibi zorunlu ihtiyaçları karşılandıktan sonra yılda 96 gram altın alabilecek kadar geliri olmayanları fakir sayar. | | | | |
Diğer Meal: 24. Bunun üzerine Mûsâ onların koyunlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip, “Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım” dedi.
|
28. KASAS / 25Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Ardından, iki kızdan biri, istihya üzre meşy ederek, ona geldi. Dedi ki:
"Muhakkak babam, bizim için iska etmenin ecrini ceza etmek için seni davet ediyor."
Ardından ona geldiğinde... kıssaları ona (Şu'ayb) kıssa etti.
Dedi ki:
"Korkma. Zalim kavimden necat oldun." | فَجَٓاءَتْهُ اِحْدٰيهُمَا تَمْش۪ي عَلَى اسْتِحْيَٓاءٍۘ قَالَتْ اِنَّ اَب۪ي يَدْعُوكَ لِيَجْزِيَكَ اَجْرَ مَا سَقَيْتَ لَنَاۜ فَلَمَّا جَٓاءَهُ وَقَصَّ عَلَيْهِ الْقَصَصَۙ قَالَ لَا تَخَفْ۠ نَجَوْتَ مِنَ الْقَوْمِ الظَّالِم۪ينَ | .25 | 25 |
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
câethu Kök: CYeKelime: caeFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman
temşî Kök: MŞYKelime: meşyFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam:
ale Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
stihyâin Kök: HYYKelime: istihyaİsim, İSTİF'AL Kalıbı, Eril, İsim Fiil Kelime Anlam: Kelime Anlam:
kâlet Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
ebî Kök: eBVKelime: ebİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye. Kelime Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye.
yed'ûke Kök: DA:VKelime: davaFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: ✦ Belirli bir amaca ulaşmak için gereken tüm fikir ve edimleri üzerine görev edinmek. Takib edilen fikir.
✦ Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi. Hak iddia etmek. Birisinin hâkimin huzurunda başka birisinden hak istemesi.
✦ İnat. Ayak diremek.
✦ Çağırma. Ziyafet.
✦ Bir kimseyi bir şeye sevketmek.
✦ Bir fikri kabul ettirmek için deliller söylemek.
li Kök: harfKelime: liKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, için, dolayı, yüzünden, tarafından anlamlarını karşılar.
yecziyeke Kök: CZYKelime: cezeyeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geniş Zaman
ecra Kök: eCRKelime: ecirİsim, Eril Kelime Anlam: Ücretle çalışan, nefsini kiraya veren. Gündelikçi. Kelime Anlam: Amel veya Emek karşılığında ödenen bedel. / Ücret, mukabil, karşılık. / Sevab. // Tıb: Kırılan bir uzvun sarılması.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
sekayte Kök: SK:YKelime: saky ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Sulamak, su içirmek. Bedende su toplamak.
lenâ Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
lemmâ Kök: harfKelime: lemmaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Hükme olumsuz anlam verir. Vaktâki, o zaman. / Henüz / İstisna için: "İllâ" yerinde de olur.
câehu Kök: CYeKelime: caeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
kassa Kök: K:S:S:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
aleyhil Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
kasasa Kök: K:S:S:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
tehaf Kök: H:VFKelime: havfFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam:
necevte Kök: NCVKelime: necv ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: İki kişi arasında olan sır. Gizli fısıltı. İki kişi arasında fısıldamak. Ağız koklamak. Karından çıkan necis. Yüzmek.
minel Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
kavmiz Kök: K:VMKelime: kavimİsim, Eril Kök Anlam: Bir işe başlamak.
Pazar kurmak. Müşteri ile anlaşmak.
Doğru, dik, ayakta. Dürüst. İsabetli.
Boyu düzgün ve güzel. Kelime Anlam: ✦ Cemaat. Topluluk. Millet.
✦ Kadınlar olmaksızın erkekler topluluğu.
zâlimîne. Kök: Z:LMKelime: zalimİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: Zulmeden, haksızlık eden. | | | | |
Diğer Meal: 25. Nihayet kızlardan biri utana utana yürüyerek ona gelip, “Bizim için koyunlarımızı sulamanın ücretini vermek üzere babam seni çağırıyor” dedi. Mûsâ, onun (Şu’ayb’ın) yanına gelip başından geçenleri ona anlatınca Şu’ayb, “Korkma, o zalim kavimden kurtuldun” dedi.
|
28. KASAS / 26Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Kızlardan biri dedi ki:
"Babacığım!
Onu isticar et. Muhakkak o isticar edilecek, kaviy, emin kimselerin en hayrlısıdır." | قَالَتْ اِحْدٰيهُمَا يَٓا اَبَتِ اسْتَأْجِرْهُۘ اِنَّ خَيْرَ مَنِ اسْتَأْجَرْتَ الْقَوِيُّ الْاَم۪ينُ | .26 | 26 |
kâlet Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Dişil, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
yâ Kök: harfKelime: yaKelime Anlam:
ebet Kök: eBVKelime: ebİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye. Kelime Anlam: (Ebâ, Ebu, Ebi)
✦ Baba. Ata, dede. (ikil:) Amca ve baba. Anne ve baba.
✦ Dava. Uğruna yaşanılan gaye.
iste'cirhu Kök: eCRKelime: eceraFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Emir
inne Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
hayra Kök: H:YRKelime: hayrİsim, Eril, Tekil Kök Anlam: Hayy olana rücu etmek. Allah'tan alınan emre amede ve itaatkar olmak. Kelime Anlam: Meşru davranış. En iyi, seçkin. Seçmek.
men Kök: harfKelime: menKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, sadece akıllılar için. kim ... , kim ki ... , kime … .
iste'certel Kök: eCRKelime: eceraFiil, İSTİF'AL Kalıbı, 2.nci, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman
kaviyyul Kök: K:VYKelime: kaviyyİsim, Eril, Tekil
emînu. Kök: eMNKelime: eminFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Kalbinde korku ve endişesi olmayıp rahatta olan. Korkusuz. Kendisinden korkulmayan. Kendine inanılan. İtimat edilen. İnanan, güvenen. Çok iyi bilen, şüphe etmeyen. | | | | |
Diğer Meal: 26. Kızlardan biri, “Babacığım, onu ücretle tut. Herhâlde ücretle tuttuklarının en hayırlısı, güçlü ve güvenilir olan bu adam olacaktır” dedi.
|
28. KASAS / 27Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Dedi ki:
"Muhakkak, sekiz hicac ecirlerin üzere, şu iki kızımdan birini sana nikahlamayı irade ediyorum. Artık, eğer bunu aşra tamam edersen senin indindendir.
Sana meşakkatli olmasını irade etmem. İnşALLAH beni salih kimselerden vecd edeceksin." | قَالَ اِنّ۪ٓي اُر۪يدُ اَنْ اُنْكِحَكَ اِحْدَى ابْنَتَيَّ هَاتَيْنِ عَلٰٓى اَنْ تَأْجُرَن۪ي ثَمَانِيَ حِجَجٍۚ فَاِنْ اَتْمَمْتَ عَشْراً فَمِنْ عِنْدِكَۚ وَمَٓا اُر۪يدُ اَنْ اَشُقَّ عَلَيْكَۜ سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ مِنَ الصَّالِح۪ينَ | .27 | 27 |
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
innî Kök: harfKelime: inneKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). / Muhakkak / Tahkik edatı, katiyet ifade eder. İsim cümlesine “şüphesiz ki, muhakkak ki, gerçekten” gibi anlamlar katar.
urîdu Kök: RVDKelime: iradeFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
unkihake Kök: NKHKelime: nekehaFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Tekil, Geniş Zaman
ihde Kök: eHDKelime: ihdeİsim, Dişil
bneteyye Kök: BNYKelime: ibnİsim, Dişil, İkil Kelime Anlam: Oğul. Böyle denilmesinin nedeni, oğlun babası için bir bina oluşundandır. Bir şeyin herhangi bir yönünden kaynaklanan, terbiyesinden geçen, çok aranan, çok hizmet eden ya da işini gören kişi için onun oğlu denir.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
te'curenî Kök: eCRKelime: eceraFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman
semâniye Kök: S!MNKelime: semaniyeİsim, Eril Kelime Anlam:
hıcecin Kök: HCCKelime: hicac ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: Hüccet, delil, senet göstererek muaraza ve mübahase eylemek. Tıb: Göz çukuru ve kaş kemiği.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
in Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
etmemte Kök: TMMKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
aşran Kök: A:ŞRKelime: aşr ... veri girişi devam ediyor ... Kelime Anlam: On (10) sayısı. On adetten birisini almak. On etmek. Onluk, on tanelik bölüm. Onda bir. On kısma taksim edilen bir şeyin herbir parçası. Kur'an-ı Kerimin on cüz'ünden herbiri veya on ayetlik bir parçası. Refakatçi. Çokluk. Şirket. Dost, yardımcı, yardak. Koca. Kabile. Kötülükte yardımcılık eden. Sahip. Toz.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
min Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
indike Kök: A:NDKelime: indİsim Kelime Anlam: Arapçada zaman veya mekan konusunda yanındalık, içindelik anlamında kullanılır. (huzur içerir).
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
urîdu Kök: RVDKelime: iradeFiil, İF'AL Kalıbı, 1.nci, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: İstek, arzu, talep. Dilemek. Emir. Ferman. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için olan iktidar, güç.
en Kök: harfKelime: enKelime Anlam: Kendisinden sonra gelen fiili isimleştirmektedir.
eşukka Kök: ŞK:K:Kelime: ... veri girişi devam ediyor ...
aleyke Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
se Kök: harfKelime: seKelime Anlam: Gelecek zaman takısı. Yakın gelecek için.
tecidunî Kök: VCDKelime: vecdFiil, 2.nci, Eril, Tekil, Geniş Zaman Kelime Anlam: Bulma, karşılaşma. Mevcud olma durumu. Aşk, muhabbet. Kendinden geçecek, unutacak kadar İlâhî bir aşk hali. Yüksek heyecan. İştiyakın galebesi.
in Kök: harfKelime: inKelime Anlam: Şart edatı. eğer …se/sa.
Cümleye ihtimal anlamı katar.
şâe Kök: ŞYeKelime: şaeFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Diledi, istedi, murad eyledi.
llahu Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
mines Kök: harfKelime: minKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -dan, -den eklerini ve dolayı, sebebiyle kelimelerini karşılar. Bağlama, başlangıç içindir.
1- Mekân ve bir şeye başlamayı ifâde eder. "Haftadan haftaya" da olduğu gibi.
2- Teb'iz için olur. "Kim bir kavme benzemeğe özenirse onlardan sayılır" cümlesinde olduğu gibi. Bazılarını, bir kısmını ifâde ediyor.
3- Cinsi beyan için olur.
"İşlediğiniz hayrı Allah bilir" cümlesinde "min" tebyine (açıklamaya) vesile oluyor.
4- Bedel-i ivâz (karşılık) için olur. "Ahirete bedel, dünya hayatına râzı mı oldunuz" cümlesinde olduğu gibi.
5- Tâlil (sebeb bildirmek) için olur. "Allah'tan korktuğu için ağlıyor." cümlesinde olduğu gibi. Önündeki kelime mef'ulün leh olur.
6- İstiğrak ifadesi için olur. Gâyet, hiç bir, hiç... gibi. "Bize hiç bir yorgunluk dokunmadı" cümlesinde olduğu gibi. Bâzı fiiller mef'ul-ü bihini, "min" ile alır. Bu takdirde... den, dan... manası ile tercüme edilmez.
7- Tahsis-i alel umum (katiyyet ifadesi) için olur. Bu da zâidedir. "Hiç kimse bana gelmedi" cümlesinde olduğu gibi.
Bunlardan başka "min" harf-i cerri; fasıl mânasına, birbirine zıd iki kelimeden ikincisine dahil olur. Bâ-i cerreye, an, fi, ind, alâ'ya müradif olur. Rubbemâ, mânasına ve sıla olur. Lâm-ı zâide ve müz ve ba-i kasem yerinde de kullanılır.
salihıne. Kök: S:LHKelime: salihİsim, Etken, Eril, Çoğul Kelime Anlam: İşe yarar, elverişli, uygun, iyi. / Haklı olan, itikatlı, dindar, dinî emirlere uyan. Faziletli, ehl-i takva olan. / Safi gümüş. | | | | |
Diğer Meal: 27. Şu’ayb, “Ben, sekiz yıl bana çalışmana karşılık, şu iki kızımdan birisini sana nikâhlamak istiyorum. Eğer sen bunu on yıla tamamlarsan, o da senden olur. Ben seni zora koşmak da istemiyorum. İnşaallah beni salih kimselerden bulacaksın” dedi.
|
28. KASAS / 28Sure Ayet Sayısı: 85 Kitap Sırası: 28 Nüzul Sırası: 49 Nüzul Yeri: MEKKE | Dedi ki:
"Bu, benim ve senin aramızdadır. İki ecelden hangisini kaza edersem, artık bana düşmanlığın yoktur.
ALLAH, kavil ettiğimiz şeye vekildir." | قَالَ ذٰلِكَ بَيْن۪ي وَبَيْنَكَۜ اَيَّمَا الْاَجَلَيْنِ قَضَيْتُ فَلَا عُدْوَانَ عَلَيَّۜ وَاللّٰهُ عَلٰى مَا نَقُولُ وَك۪يلٌ۟ | .28 | 28 |
kâle Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
zâlike Kök: harfKelime: zelikeKelime Anlam:
beynî Kök: BYNKelime: beynİsim, Mekan Zarfı Kelime Anlam: Arası. Arasında. Aralık. İki şeyin arası. İkisinin ortası. Firkat. Ayrılık. Beyan. Burnu ve ayakları uzun karga.
ve Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
beyneke Kök: BYNKelime: beynİsim, Mekan Zarfı Kelime Anlam: Arası. Arasında. Aralık. İki şeyin arası. İkisinin ortası. Firkat. Ayrılık. Beyan. Burnu ve ayakları uzun karga.
eyyemel Kök: harfKelime: eyyuKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, insan, hayvan ve cansızlar için. hangisini ..., neyi..., kimi..., se/sa
eceleyni Kök: eCLKelime: ecelİsim, Eril, İkil Kelime Anlam: Her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti. İleride olacağı şüphesiz olan.
kadaytu Kök: K:D:YKelime: kazaFiil, 1.nci, Tekil, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Bir işi tamamiyle kesip atmak, kesin hükmü verip uygulamak. / Kaderin, takdirin ve emrin yerine gelmesi. / Birdenbire olan musibet. Beklenmedik belâ. / İstemeden yapılan zarar. / Bir şeyi birbirine lâzım kılmak. İcab. / Beyan eylemek. / Ahdini yerine getirmek. Ödemek, edâ etmek. / Ölüm. / Hâkimlik, hâkimin hükmü. Hükmetmek. / Kadı'nın hükümetinin hududu olan memleket. / Vaktinde kılınmayan namazı sonradan kılmak.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
udvâne Kök: A:DVKelime: udvanİsim, Eril Kök Anlam: ✦ Koşmak. Hızla ilerlemek (özellikle at ve deve gibi binekler için kullanılır ve saldırganlık içerir).
✦ Düşmanlık etmek. Haddi aşmak. Saldırmak. Zalim.
✦ Hazırlamak. Yayılmak. Salgın hastalığın hızla yayılması.
✦ Uzaklık, mesafe (hem konum için hem de ilişkiler için). Kelime Anlam: ✦ Düşmanlık, haksızlık, zulüm.
aleyye Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
va Kök: harfKelime: veKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Matuf ve matufun aleyh arasında ortak bir yönü anlatır, sıra bildirmez.
llahu Kök: ALLAHKelime: allahÖzel İsim Kelime Anlam: "Allah" ismi celali;
bütün duygularımızın, düşüncelerimizin... bütün "varlık"ların ilk şartı olan derin ve bir tek gizli duygunun, görünen ve görünmeyen varlıkların birleştikleri noktanın; hiçbir engel olmaksızın, doğrudan doğruya gösterdiği... yüce Allah'ın zatına delalet eden, yalnızca O'na ait olan özel bir isimdir.
Bu yüce isim, lisan açısından da adının sahibi gibi, bir ezeliyet perdesi içindedir. Başlangıçtan itibaren özel bir isim olarak kullanılmıştır. Allah'ın zatı, bütün isimler ve vasıflardan önce bulunduğu gibi; "ALLAH" ismi de öyledir.
✦ Allah ismi; ilâhlık vasfından değil... ilâhlık ve mabudiyet vasfı, O’ndan alınmıştır.
✦ Allah, ibadet edilen zat olduğu için Allah değildir... O, Allah olduğu için O’na ibadet edilir.
✦ O’nun "Allah"lığı... tapılmaya ve kulluk edilmeye layık olması... kendiliğindendir.
✦ Mahlukat, Allah'ı mabud olarak ister tanısın ister tanımasın... O bizzat mabuddur. O'na her şey... hatta, O'nu inkar edenler bile, O’na abd olmak zorundadırlar. Allah lafzının, İnsan ağzından, alem-i ilahiye doğru şekilde sunulması, salınması… İslam’ı ve İslam mensublarını güçlü, takatli ve kudretli kılacaktır.
Bu lafz, olması gerekenden farklı şekilde sada edilirse, sadece insanlık değil, hayvanat ve nebadat dahil olmak üzere bütün kain olanlar, bu etkiden zarar görecektir.
alâ Kök: harfKelime: alaKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). -e, -a, üzre, üzerine, üzerinde.
mâ Kök: harfKelime: maKelime Anlam: Müşterek ismi mevsul, hayvan ve canlılar için. ne ... , her ne ..., neye … .
nekûlu Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 1.nci, Çoğul, Geniş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
vekîlun. Kök: VKLKelime: vekilİsim, Eril Kelime Anlam: Başkasının işini gören. Bir adamın yerine hareket etme selâhiyeti olan. Nazır. Bakan.
El Vekil : Her mahluk ALLAH'ın vekilidir. İnsan ayrı, mahluk ayrı, halik ayrı olarak akla gelirse esmaül hüsnadan hiç bir şey anlaşılmaz. | | | | |
Diğer Meal: 28. Mûsâ, şöyle dedi: “Bu, seninle benim aramda bir iş. İki süreden hangisini tamamlarsam bana bir husûmet yok. Allah, söylediklerimize vekildir.”
|
| Ayn Secavendi |